Hangi ülkelerin nükleer silahı var ve bunları nasıl elde ettiler?

ABD’nin ilk nükleer bombayı patlatmasının üzerinden seksen yıl geçti.

Bugün ise İran’ın nükleer programı tartışılıyor.

İran, ABD ve İsrail’in Haziran ayında ülkeye düzenlediÄŸi saldırıların ardından Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) ile iÅŸ birliÄŸini askıya alan bir yasa imzaladı.

ABD ve İsrail, saldırıların İran’ın nükleer silah üretmesini önlemek için gerekli olduÄŸunu söylemiÅŸti.Saldırıların, 55 yıl önce yürürlüğe giren ve nükleer silahların yayılmasını sınırlamaya yardımcı olan BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi AnlaÅŸması (NPT) için ne gibi sonuçlar doÄŸurabileceÄŸi ise belirsizliÄŸini koruyor.

Dokuz ülkenin nükleer silahlara sahip olduğu biliniyor.

Peki bunları nasıl elde ettiler ve ÅŸimdi baÅŸkaları da nükleer silah elde etmeye çalışabilir mi? Türkiye’nin pozisyonu ne?

Hiroşima'ya (resimde) ve Nagazaki'ye atom bombalarının atılması, nükleer silahların çatışmalarda kullanıldığı tek zaman oldu.

Kaynak,Universal History Archive/Universal Images Group via Getty Images

FotoÄŸraf altı yazısı,HiroÅŸima’ya (resimde) ve Nagazaki’ye atom bombalarının atılması, nükleer silahların çatışmalarda kullanıldığı tek zaman oldu.

Kimde nükleer silah var?

ABD, Rusya, İngiltere, Çin, Fransa, Hindistan, Pakistan, İsrail ve Kuzey Kore’nin nükleer silahlara sahip olduÄŸu biliniyor.

İsrail bunu resmi olarak teyit etmeyen tek ülke.

ABD, İkinci Dünya Savaşı sırasında Manhattan Projesi’nin bir parçası olarak silahları gizlice geliÅŸtirdikten sonra dünyadaki ilk nükleer güç oldu.

Washington, 1945 yılında silahları yıkıcı bir etkiyle kullandı ve Japonya’daki HiroÅŸima ile Nagazaki’ye atom bombaları attı.

Japonya, Nazi Almanyası ve İtalya’yı da içeren ve ABD’nin dahil olduÄŸu Müttefik kuvvetlerle savaÅŸan Mihver güçlerinden biriydi.

Patlamaların en az 200 bin kişiyi öldürdüğü tahmin ediliyor. Bu, nükleer silahların çatışmada kullanıldığı tek zamandı.

Silahlanma kontrolü uzmanı Dr. Patricia Lewis, bunun “nükleer silahlanma yarışının gerçek açılış salvosu” olduÄŸunu ve diÄŸer ülkeleri, özellikle Sovyetler BirliÄŸi’ni, hem saldırılara karşı caydırıcı olmak hem de bölgesel ve küresel güç gösterisinde bulunmak amacıyla acilen kendi nükleer silahlarını üretmeye yönelttiÄŸini söylüyor.

Sonra ne oldu?

İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin üzerinden iki yıldan az bir süre geçmiÅŸti ki SoÄŸuk SavaÅŸ baÅŸladı.

Bu, ABD ile Sovyetler Birliği ve her iki tarafın müttefikleri arasında 40 yıldan uzun süren ve zaman zaman nükleer çatışmaya dönüşme tehlikesi yaratan küresel bir güç mücadelesiydi.

Sovyetler, İkinci Dünya Savaşı sırasında atom bombası yapma giriÅŸimlerine baÅŸlamış ve 1949’da baÅŸarılı bir test gerçekleÅŸtirerek ABD’nin nükleer silahlar üzerindeki tekelini sona erdirmiÅŸlerdi. Bundan sonra, her iki taraf da daha da yıkıcı nükleer silahlar geliÅŸtirmeye çalıştı.

Sonraki 15 yıl boyunca, üç ülke daha nükleer güç oldu.

1952’de, İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD ile nükleer silah geliÅŸtirme konusunda iÅŸbirliÄŸi yapan İngiltere, ardından 1960’ta Fransa ve 1964’te Çin.

Diğer ülkeler ne zaman nükleer silaha sahip oldu?

1960’lara gelindiÄŸinde, beÅŸ nükleer güç kesin bir ÅŸekilde oluÅŸmuÅŸtu: ABD, Sovyetler BirliÄŸi, İngiltere, Fransa ve Çin.

Ancak nükleer silahlı devletlerin sayısının önemli ölçüde artabileceğine dair korkular baş gösterdi.

Buna karşılık, BirleÅŸmiÅŸ Milletler nükleer silahların daha fazla yayılmasını önlemek, silahsızlanmayı teÅŸvik etmek ve nükleer enerjinin barışçıl kullanımını kolaylaÅŸtırmak için tasarlanmış Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi AnlaÅŸması’nı (NPT) ortaya koydu.

1953 yılında konuşan dönemin ABD Başkanı Dwight Eisenhower

Kaynak,Getty Images

FotoÄŸraf altı yazısı,1953 yılında dönemin ABD BaÅŸkanı Dwight Eisenhower’ın BirleÅŸmiÅŸ Milletler’de yaptığı “Barış İçin Atomlar” konuÅŸmasında enerji üretimi gibi barışçıl amaçlar için nükleer teknoloji geliÅŸtirmek üzere uluslararası bir çaba önerildi.

AnlaÅŸma 1970’te yürürlüğe girdi, ancak tüm ülkeler imzalamadığı gibi nükleer silahlar da yayıldı.

Hindistan 1974’te, Pakistan ise 1998’de nükleer güç oldu. Her iki ülke de anlaÅŸmayı imzalamamıştı.

İsrail de anlaşmayı hiçbir zaman imzalamadı.

İsrail yetkilileri, anlaşmayı imzalamama nedeni olarak bölgesel tehditlere, gerginliklere ve komşularının çoğunun kendisine karşı düşmanlığına işaret ediyor.

İsrail ayrıca nükleer belirsizlik politikasını sürdürüyor; yani nükleer silahların varlığını ne doğruluyor ne de reddediyor.

John F Kennedy Küba Füze krizi konuşması 1962

Kaynak,Getty Images

FotoÄŸraf altı yazısı,SoÄŸuk SavaÅŸ, özellikle ABD BaÅŸkanı John F Kennedy’nin Beyaz Saray’dan ulusa seslendiÄŸi Küba Füze Krizi sırasında zaman zaman nükleer çatışmaya dönüşme tehlikesiyle karşı karşıyaydı.

Kuzey Kore baÅŸlangıçta anlaÅŸmayı imzaladı, ancak 2003’te ABD ve Güney Kore’nin ortak askeri tatbikatlarını suçlayarak geri çekildi. 2006’da bir testte nükleer silah patlattı.

AnlaÅŸmayı imzalamayan diÄŸer tek BM üyesi ise 2011’de kurulan Güney Sudan.

İran’ın nükleer silahı var mı?

İngiltere’deki Leicester Üniversitesi’nde uluslararası siyaset profesörü olan Andrew Futter “bildiÄŸimiz kadarıyla” İran’ın henüz bir bomba üretmediÄŸini söylüyor ve ekliyor:

“Ancak teknik veya teknolojik olarak bunu yapamamaları için gerçek bir neden yok.”

NPT’nin imzacısı olan İran, nükleer programının barışçıl olduÄŸunu ve hiçbir zaman nükleer silah geliÅŸtirmeye çalışmadığını söylüyor.

Ancak, BM’nin nükleer gözlemcisi UAEA’nın on yıl süren bir araÅŸtırması, İran’ın 1980’lerin sonundan 2003’e kadar “nükleer patlayıcı cihaz geliÅŸtirmeyle ilgili bir takım faaliyetler” yürüttüğüne dair kanıtlar buldu. Bu tarihte “Amad Projesi” olarak bilinen proje kapsamındaki projeler durduruldu.

Fordo

Kaynak,Getty Images

FotoÄŸraf altı yazısı,İran’ın Fordo yeraltı nükleer tesisi, yakın zamanda ABD tarafından “sığınak delici” bombalarla vuruldu.

İran, 2015’te altı dünya gücüyle nükleer faaliyetlerine kısıtlamalar getirmeyi kabul ettiÄŸi ve IAEA müfettiÅŸlerinin gözetimine izin verdiÄŸi bir anlaÅŸma yaptı. Karşılığında uluslararası yaptırımlardan muaf tutuldu.

Ancak ABD BaÅŸkanı Donald Trump, 2018’deki ilk döneminde İran’ın nükleer silah geliÅŸtirmesini engellemek için çok az ÅŸey yaptığını söyleyerek anlaÅŸmadan çekildi ve yaptırımları yeniden yürürlüğe koydu.

İran, özellikle uranyum zenginleştirmeyle ilgili olanlar olmak üzere, IAEA kısıtlamalarını tekrar tekrar ihlal ederek misilleme yaptı.

12 Haziran 2025’te, IAEA’nın 35 ülkeden oluÅŸan yönetim kurulu, İran’ın 20 yıl sonra ilk kez nükleer silahsızlanma yükümlülüklerini ihlal ettiÄŸini ilan etti.

Ertesi gün, İsrail İran’ın nükleer ve askeri hedeflerine saldırı baÅŸlattı.

Daha sonra yakın müttefiki ABD de katıldı ve yeraltı Fordo nükleer tesisi de dahil olmak üzere İran’ın üç nükleer tesisini vurdu.

İsrail’in nükleer silahı var mı?

İsrail nükleer silahlara sahip olduğunu resmi olarak hiçbir zaman doğrulamadı ancak önemli bir cephaneliğe sahip olduğuna dair yaygın bir inanış var.

Ekim 1986’da İsrailli bir nükleer teknisyen olan Mordechai Vanunu, İngiliz gazetesi Sunday Times’a İsrail’in daha önce düşünülenden çok daha büyük ve geliÅŸmiÅŸ bir nükleer silah programına sahip olduÄŸuna dair ayrıntıları iletti.

Bunun için İsrail’de 18 yıl hapis yattı ve 2004’te serbest bırakıldı.

İsrailli nükleer teknisyen Mordehay Vanunu

Kaynak,Getty Images

FotoÄŸraf altı yazısı,İsrailli nükleer teknisyen Mordechai Vanunu, İsrail’in son derece gizli nükleer programının ayrıntılarını ifÅŸa etti ve ardından 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bir düşünce kuruluÅŸu olan Stockholm Uluslararası Barış AraÅŸtırma Enstitüsü’ne (SIPRI) göre İsrail cephaneliÄŸini modernize ediyor.

2024’te İsrail, “nükleer kabiliyetli balistik füzelerinden Jericho ailesiyle iliÅŸkili olabilecek” bir füze tahrik sistemi testi gerçekleÅŸtirdi ve SIPRI’ye göre Dimona’daki plütonyum üretim tesisini geliÅŸtiriyor gibi görünüyor.

İsrail, bölgesel rakiplerinin nükleer kabiliyetler edinmesini engellemek için askeri olarak harekete geçiyor.

İran’a yönelik saldırılarının yanı sıra 1981’de Irak’taki bir nükleer reaktörü ve 2007’de Suriye’de nükleer olduÄŸu düşünülen bir tesisi bombaladı.

Hangi ülkeler nükleer programlarından vazgeçti?

Brezilya, İsveç ve İsviçre gibi diğer ülkeler nükleer silah geliştirmek için çalışmaya başladılar ancak daha sonra programlarından gönüllü olarak veya dış baskılar nedeniyle vazgeçtiler.

Güney Afrika ise nükleer silahları başarıyla geliştiren ve daha sonra nükleer programını ortadan kaldıran dünyadaki tek ülke.

Bu karar, apartheid rejiminin sonu, bölgesel çatışmaların azalması ve değişen küresel siyasi dinamikler dahil olmak üzere birçok faktörün birleşimi sonucu alındı.

Kuzey Kore, Kim Jong Il'in iktidarı sırasında 2006 yılında başarılı bir nükleer silah denemesi gerçekleştirdi.

Kaynak,Getty Images

FotoÄŸraf altı yazısı,Kuzey Kore, Kim Jong Il’in iktidarı sırasında 2006 yılında baÅŸarılı bir nükleer silah denemesi gerçekleÅŸtirdi.

1991’de Sovyetler BirliÄŸi’nin dağılmasından sonra, üç yeni bağımsız devlet – Ukrayna, Belarus ve Kazakistan – nükleer silahları miras aldı ancak bunları bıraktı.

Ukrayna, 1994 BudapeÅŸte Muhtırası uyarınca ABD, İngiltere ve Rusya’dan güvenlik garantileri karşılığında silahlarından vazgeçmiÅŸti.

Ancak Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, on yıldan uzun süredir Rus güçleriyle çatışma halinde olan ülkesinin silahlardan vazgeçmesinin kendisine çok az şey kazandırdığını savunuyor.

Kaç nükleer silah var?

Hükümetler nükleer cephaneliklerinin tüm ayrıntılarını nadiren açıklıyor. Bu nedenle her ülkenin tam olarak kaç silaha sahip olduğunu bilmek zor.

Ancak SIPRI’ye göre, nükleer güçler tüm dünyada Ocak 2025 itibarıyla tahmini olarak toplam 12.241 savaÅŸ baÅŸlığına sahipti ve Rusya ile ABD küresel stokun yaklaşık %90’ını elinde tutuyordu.

Düşünce kuruluÅŸuna göre vadesi geçen savaÅŸ baÅŸlıklarının yenilenmesi genel olarak yenilerinin konuÅŸlandırılmasından daha hızlı gerçekleÅŸse de bu eÄŸilimin “önümüzdeki yıllarda” tersine dönmesi muhtemel.

Daha fazla ülke nükleer silah üretebilir mi?

Futter, İran nihayetinde bir nükleer silah geliÅŸtirirse, OrtadoÄŸu’daki diÄŸer ülkelerin, özellikle Suudi Arabistan’ın kendi silahlarını geliÅŸtirmeyi deneyebileceÄŸini düşünüyor:

“Sanırım Suudi Arabistan ÅŸu anda nükleer bir kapasite istemediÄŸini oldukça açık bir ÅŸekilde belirtti, ancak nükleer silahlı bir İran oyunu tamamen deÄŸiÅŸtirir.

“Bunun ne kadar hızlı veya kolay yapılacağı baÅŸka bir soru.”

Dr. Lewis, İran’ın NPT’den çekilme riskinin “yüksek” olduÄŸunu ve bunun da diÄŸerlerinin ayrılma olasılığını artıracağını söylüyor. Bunun anlaÅŸma için bir darbe olacağını ancak ölümcül olmayabileceÄŸini düşünüyor.

Ancak diğer devletler nükleer silah üretmeye karar verseler bile, özellikle sıkı bir şekilde kontrol edilen zenginleştirilmiş uranyum veya silah sınıfı plütonyum edinimi gibi üstesinden gelinmesi gereken önemli zorluklar olduğunu ekliyor.

Ayrıca mali yükü de vurguluyor.

“Bu iÅŸ pahalı ve yıllar alıyor, özellikle de gizlice yapılırsa. Ancak bu, Kuzey Kore ve Pakistan gibi daha fakir ülkeleri durdurmadı.”

Türkiye’nin pozisyonu ne?

Türkiye, Nükleer Silahların YaygınlaÅŸmasını Önleme AnlaÅŸması’nı 1980’de imzaladı.

Türkiye ayrıca, her türlü nükleer infilakı yasaklayan Kapsamlı Nükleer Test Yasağı AnlaÅŸması’na da 1999’da imza attı ve halen bu anlaÅŸmaların tarafı.

Bununla birlikte Türkiye NATO ÅŸemsiyesi altında Amerika’nın saÄŸlamış olduÄŸu nükleer caydırıcılıktan faydalanıyor.

Bu kapsamda Amerikan taktik nükleer bombalarının da farklı üslerde konuşlandığı düşünülüyor.

Ekonomi ve Dış Politika AraÅŸtırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen’e göre bunların sayısı tam bilinmemekle beraber 70’in altında olduÄŸu deÄŸerlendiriliyor.

Ülgen, NATO ÅŸemsiyesindeki nükleer caydırıcılık konusunda ABD kaynaklı bir güven erozyonu durumunda Türkiye’nin böylesi bir arayışa girebileceÄŸine iÅŸaret ediyor.

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, bu konuya 2019’da deÄŸinmiÅŸti.

ErdoÄŸan İsrail’in elinde nükleer silah olduÄŸuna iÅŸaret ederek “Birilerinin elinde nükleer baÅŸlıklı füze var, bir tane iki tane deÄŸil … Ama benim elimde nükleer baÅŸlıklı füze olmasın! Ben bunu kabul etmiyorum” dedi.

Aynı açıklamada, “Nükleer güce sahip ülkelerin, Türkiye’nin nükleer silahlara sahip olmasını yasaklamalarının kabul edilemeyeceÄŸini” de söyledi.

ErdoÄŸan’ın konuÅŸmalarını yayımlayan resmi cumhurbaÅŸkanlığı sitesi konuÅŸmanın bu kısmına yer vermemiÅŸti.

Hükümetin bu konu ile ilgili bilinen somut bir adımı yok.

BBC Türkçe‘ye konuÅŸan Ülgen “Bu çok zor bir yol. Çünkü Türkiye NPT anlaÅŸmasına taraf. Bu anlaÅŸma dahilinde olan ülkeler kendi nükleer silahını yapamıyor” hatırlatmasını yapıyor.

Ülgen Türkiye’nin böyle bir adım atması halinde “NATO içerisinde saÄŸlanamayacak bir nükleer caydırıcılık arayışında olduÄŸunu telaffuz etmiÅŸ olacak” yorumunu yapıyor.

Türkiye'nin en büyük enerji yatırımlarından biri olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin 30 Aralık 2024'teki genel görünümü, çok sayıda vinç ve yapımı devam eden bina var.

Kaynak,Serkan Avci/Anadolu via Getty Images

FotoÄŸraf altı yazısı,Türkiye’nin en büyük enerji yatırımlarından biri olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin 30 Aralık 2024’teki genel görünümü.

Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Mersin’deki Akkuyu’nun birinci ünitesinin açılışının 2025’te olması bekleniyor.

20 milyar dolarlık proje, çoğunluğu Rus sermayeli olan ancak Türkiye kanunlarına tabi Akkuyu Nükleer AŞ tarafından yürütülüyor.

Aynı zamanda, Sinop ve Kırklareli’ de de nükleer santral kurma planları var.

Nükleer silah elde edebilmek için zenginleştirilmiş uranyum veya plütonyum elde etmek gerekiyor.

Akkuyu’da böyle bir altyapı bulunmuyor.

EDAM Direktörü Ülgen, Türkiye’nin yakıt imal etmek için “herhangi bir yatırım yapmadığını ve böyle bir planlama olmadığını” vurguluyor. (BBC-T)

Geef een reactie

Je e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *