ULUSAL KONGRE VE PKK HİKÂYESİ…

İbrahim GÜÇLÜ

(ibrahimguclu21@gmail.com)

İflas eden tüccar, “eski defterleri karıştırır ki, kenarda köşede kalan bir şey var mı” diye bir söz var.

PKK/KCK de, yaptıklarıyla köşeye sıkıştığı zaman, hemen “ulusal kongre” hikâyesini okumaya başlar. Bugünlerde yine bu okuma içinde. Her sorumlusu tarafından da “kabak tadı” verecek bir kapsamda, bu konuyu yine dillendirilmeye başlamış durumda.

Biz de hep kamuoyunu aydınlatmak ve Kürt gençlerine gerçekleri tekrardan hatırlatmak için konuyla ilgili yazmak zorunda kalırız.

PKK/KCK “ulusal kongre” hikâyesini okurken, kendisinde hiçbir değişiklik sunmuyor. Tersine “ulusal kongre” açısından daha olumsuz bir konumda.

PKK/KCK “ulusal kongrenin” bir aktörü olabilmesi için neler ayak uydurması gerektiğini ifade edeceğim. Gerçi ben de olmayacak şeyleri sıralayacağım. Ama kafa açmak için buna da ihtiyaç var.

ULUSALCI KARAKTERDEKİ ÖRGÜT VE PARTİLER ULUSAL KONGRENİN ÜYESİ VE KURUCULARI OLABİLİRLER…

Kürdistan’da ulusal kongreden bahsedildiği zaman, ulusal nitelikli kesimlerin, parti ve örgütlerin bir araya gelişinden bahsediliyor.

PKK, Kemalistlerin bir projesi olarak yapılandı. Şimdilerde diğer üç sömürgeci devletin DE emir ve komutası altındadır. Bu yapısıyla ulusal bir parti niteliğinde olduğunu kabul etmek olanaksızdır.

PKK’nın ulusal nitelikli bir parti olması için, bu emir komutanın dışında hareket etmeye karar vermesi gerekir.

Peki, PKK, bu emir komuta zincirinden kopabilecek mi? Özgürleşebilecek mi? Ulusal saflara gelebilecek mi?

OPERASYONAL ÖRGÜTLERİN ULUSAL KONGREDE YERİ YOKTUR. ONUN KURUCUSU VE ÜYESİ OLAMAZ…

PKK, Kürt ulusal hareketini tasfiye etmek, hedefinden uzaklaştırmak, manipüle etmek, Kürt ulusal hareketinin siyasal, toplumsal, örgütsel dinamiklerini, değerlerini tasfiye etmek için, Kemalistler tarafından, operasyonal bir örgüt olarak kuruldu.

Bu operasyonal misyonunun sınırlarını, Irak, İran ve Suriye Devletlerinin güdümüne girdikten sonra genişletti. Bu misyonunu, sadece Kürdistan’ın Kuzeyinde değil, diğer Kürdistan parçalarından da yerine getirdi.

Halen de bu misyonunu yerine getirmeye devam ediyor.

PKK’nın, ulusal kongrenin bir aktörü olabilmesi için bu misyonundan vazgeçecek mi?

Operasyonal örgüt olma karakterinden uzaklaşacak mı?

Bunun için 1. Madde de belirttiğim gibi güdümünde olduğu devletleri terk edecek mi?

ULUSAL KONGRE BİR ŞARTI KÜRTLERİ ÖLDÜRMEMEK VE YARGILANMAYI KABUL ETMEKTİR…

PKK, bu operasyonal örgüt olma karakterinden dolayı, Kürt liderlerini, Kürt siyasi partilerinin yönetici ve üyelerini, kanaat önderlerini, muhtarları, aşiret reislerini, ağaları, Kürdistan’ın Güneyinde pêşmergeleri, Kürdistan’ın Doğusunda gençleri ve pêşmergeleri, kendi içinde muhalefet eden taraftarlarını katletti. Bu eylemine halen devam ediyor.

PKK’nın katlettiği Kürt insanının sayısı, on binleri buluyor. Kürtlükle ve insanlıkla alakası olmayan bu barbar davranışından vazgeçecek mi?

Bu konuda hukuksal yargılanmayı göze alacak mı?

ULUSAL KONGRE İÇİN ORTAK AMAÇ GEREKLİDİR…

Daha önce de belirttiğim gibi, Kürdistan’da ulusal kongreyi, ulusal güçlerin yapması gerekir. Bu da yeterli değildir. Bu güçlerin de ulusal kongreyi yapmaları için, ortak bir amaçlarının olması gerekir.

Kürtler örgüt ve partilerinin geneli, en azından Federe Kürdistan amacında bir ortaklığa sahipler. Bunu da Kürtlerin de devlet olma hakkı merkezinde ve giderek Kürdistan’da devlet kurulması merkezinde savunuyorlar. Bundan dolayı, Kürdistan’ın değişik parçalarında ortak amaca sahip olan örgüt ve partilerin ortak ulusal kongre yapmasında bir beis ve sorun yoktur.

Oysa PKK, Kürdistan’ın Kuzeyi ve diğer parçalarındaki örgüt ve partilerle ortak ve ulusal bir amaca sahip değildir. PKK, Türkiye’de Türkiyeci, İran’da İrancı, Irak’ta Irakçı, Suriye’de de Suriyeci.

Öcalan Türkiyey’ye geldikten sonra: Kürtlerin ne bağımsız devlet, ne federal devlet, ne de otonomi talep etme hakları yoktur, dedi. Bundan dolayı da, dörde parçalanmış Kürdistan’ı, “Demokratik özerklik” ve kantonlarla, onlarca parçaya bölmeyi savunmaktadır. Kürdistan’ın Güney Batısında üç kanton stratejisiyle bunu somut hale getirmiş durumdadır. Kürdistan’ın Güneyinde 2. İsrail Devleti’nin kurulduğu konusunu bir tehlikeli gelişme olarak nitelendirerek, sömürgeci devletleri sürekli uyardı. PKK yöneticileri, şimdilerde her gün yatıp kalktıkça, Kürt milletinin ulus devlet kurmasına, Kürtlerin bağımsız devletlerini kurmasına şiddetle karşı çıkmakta ve mücadele etmektedirler.

Kürdistan’ın Güneyinde güncelleşen bağımsız devlet kuruluşuna silahla karşı duracaklarını ifade ediyorlar.

PKK, ulusal kongre isterken, Kürdistan’daki örgüt ve partilerle ortak bir amacı organikçe savunacak ve benimseyecek mi?

ULUSAL KONGRE İÇİN KÜRDİSTAN ÖRGÜT VE PARTİLERİNİN, LİDERLERİNİN, BİRBİRLERİNİ DOST KABUL ETMELERİ VE MEŞRU GÖRMELİDİRLER…

Kürdistan’da ulusal kongrenin yapılabilinmesi için, Kürdistan’daki parti ve örgütlerin, Kürdistan liderlerinin, birbirlerini dost kabul etmeleri, meşru görmeleri, karşılıklı bir sevgi ve saygı içinde olmaları gerekir.

PKK, operasyonal bir örgüt olma niteliğinden dolayı, Kürdistan’daki tüm örgüt ve partileri tasfiye etmeyi kuruluş felsefesi haline getirdi. Bunun içinde her türlü adımı attı. Kürdistan’daki parti ve örgütleri, Kürdistan’daki liderleri meşru kabul etmedi. Düşman ilân etti. Halen de bu tutumuna devam ediyor.

PKK, ulusal kongrede yer alması için, bu tehlikeli ve sömürgeci devletlere hizmet eden görüşlerinden vazgeçecek mi?

ULUSAL KONGREDE YER ALACAK KÜRDİSTAN ÖRGÜT VE PARTİLERİNİN,  PARÇA MİLLİ HUKUKUNA SAYGILI OLMALARI; HEGEMONYACI, İŞGALCİ OLMAMALARI GEREKİR…

Kürdistan’daki örgüt ve partilerin ulusal kongre yapabilmeleri için, parça hukukuna, milli hukuka, geleneksel ve uluslararası hukuka saygılı olması gerekir. Bu hukuk da, Kürdistan örgüt ve partilerinin faaliyetlerini, milli mücadelesini, iktidar paylaşımını kendi parçalarında yapmayı kabul etmeleri gerekir.

Bu hukuk, Kürdistan örgüt ve partilerinin faaliyetlerini ve mücadelelerini kendi parçalarıyla sınırlandırmalarını öngörüyor.. Başka parçalar üzerinde hegemonya ve egemenlik talebinde bulunmamayı gerektiriyor. Tersi bir talep, o örgüt ve partileri işgalci yapar. Kürdistan’ın her parçasındaki örgüt ve partilerle çatışmalı hale getirir.

PKK, stratejisi, düşünceleri ve uygulamalarıyla, parçaların hukukuna saygı göstermedi. Saygı göstermemeye devam ediyor. Kürdistan’ın diğer parçalarında egemen ve iktidar olmak istiyor. Bunun için de, doğal olarak o parçalardaki örgüt ve partilerin tasfiyesini stratejik anlamda benimsiyor ve ele alıyor. PKK, Güney Kürdistan’ın bazı bölgelerinde (Şengal de dahil), Güney Batı Kürdistan’da somut diktatörlük egemenlik alanlarına sahip.

PKK’nın, parçaların hukukuna, Kürdistan’daki örgüt partilerin hukukuna sayı duymadan, ulusal kongreyi Kürdistan örgüt ve partileriyle yapması olanaklı değildir.

PKK, ulusal kongrenin bir aktörü olması için bu strateji ve anlayışından vazgeçecek mi? Kürdistan’ın değişik parçalarındaki hegemonyacı ve egemenlik düşüncesinden vazgeçecek mi? Kürdistan’ın diğer parçalarında zorla, hile ile oluşturduğu egemenlik alanlarını terk edip, Kürdistan’ın Kuzeyine çekilecek mi?

ULUSAL KONGRE, DEMOKRASİYİ BENİMSEYEN ÖRGÜT VE PARTRİLERİN PLATFORMUDUR…

Kürdistan’da “ulusal kongreyi” yapacak partilerin demokrasiyi benimsemeleri gerekir. Demokrasiyi benimsemeyen bir partiyle yaşamak, aynı birlik içinde olmak olanaklı değildir. Ulusal Kongre, doğası gereği de demokrasiyi benimseyenlerin platformudur.

“Ulusal Kongre” çoğulcu ve katılımcı bir platform olduğu için, demokrasiyi benimseyen örgüt ve partileri barındıran bir platformdur.

Birbirlerinin varlığına ve meşruiyetine saygı duyan, birbirlerinin hak ve hukukunu savunanların oluşturduğu ortak bir iradedir.

Ne yazık ki, PKK’nın demokrasi ile bir alakası yok. Tek parti, tek ideoloji, tek lider diktatörlüğünü savunuyor. Kendisi dışındaki örgüt ve partileri tasfiye etmek için çaba gösteriyor. Kürdistan’daki örgütlerin ve partilerin hak ve hukukuna saygılı değildir. Parçalar ve milli hukuku hiçe saymaktadır

Bulunduğumuz aşamada, Kürdistan’ın Güney Batısında, Baas ile birlikte bir diktatörlük oluşturmuş durumdadır. Halkımıza zulüm yapmaktadır. Kürdistan’ın Güney Batısındaki örgüt ve partilere hayat hakkı tanımamaktadır. İnsanlarımızı tutuklamakta ve öldürmektedir. Kürt yurtseverlerinin örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüklerini gasp etmiş durumdadır. 

Özcesi, PKK’nın demokrasi ve hukukla alakası yok. Ulusal kongrede yer alması için bu niteliğinde dönüşüm yapacak mı?

ULUSAL KONGRE, MİLLİ MÜCADELEDE MEŞRU MÜCADELE YÖNTEMLERİNİ KULLANANLARIN İRADESİNİ TEMSİL EDER…

Anti-sömürgeci ve Anti-emperyalist Milli mücadele, mazlum, sömürge, ezilen milletlerin mücadelesidir. Kürt milli mücadelesi de, Kürt milletinin milli mücadelesidir. Kendi iradesi ile kendi kaderini tayin etmesidir. Kendi özgürlüğünü ve bağımsızlığını kazanmasıdır.

Milli mücadelede, meşru mücadele yöntemlerinin, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine uygun mücadele yöntemlerinin kullanılması gerekir. Terör metodu, meşru bir milli mücadele metodu değildir. Kürdistan’ın Doğusundaki ve Güneyindeki mücadele de bize bunu öğretmiştir.

PKK, mücadelede, özellikle de Kürtlere karşı meşru mücadele yöntemini kullanmıyor. Demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine uygun mücadele yöntemlerini kullanmıyor.

PKK’nın ulusal kongre platformunda yer alması, kongrenin bir aktörü olması için mücadele yönteminde değişiklik yapması gerekir.

ULUSAL KONGRENİN ŞARTLARININ OLGUNLAŞMASI GEREKİR. ULUSAL KONGRE ELE ALINIRKEN, KÜRDİSTAN FEDERE DEVLETİ’NİN STATÜSÜ VE ÇIKARLARI ÖN PLANDA TUTULMALIDIR…

Bir çocuğun doğması için, 9 aylık süreye ihtiyaç vardır. Su, her elementle oluşmaz. Kimya disiplinine göre, Bir oksijen ve 2 Hidrojen elementinin senteziyle oluşur.

Sosyal vakıalar da böyledir. Olgunlaşmadan kendisini göstermezler ve doğmazlar. Bu gerçek Kürdistan’da ulusal kongre için de geçerlidir.

Kürdistan, örgüt ve partileri, şahsiyetleri ve sivil toplum örgütleri, tüm millici sınıf tabakaların her parçada ayrı bütün parçalarda birliğe, güç ve eylem birliğine, ulusal kongreye ihtiyaçları vardır.

Ama bunların her koşulda gerçekleşeceği anlamına gelmez. Bu bağlamda, Kürdistan’ın koşulları, örgüt ve partilerinin konumu, Kürdistan’daki milli mücadelenin her parçadaki düzeylerinin farklılıkları, statü, konumları; Kürdistan’daki örgüt ve partilerin uluslararası ve bölge devletleriyle ilişkileri analiz edildiği zaman, ulusal kongrenin koşullarının olmadığı hemen görülebilir bir gerçektir.

Kürdistan’ın bulunduğu koşullar, Ulusal Birlik ve Ulusal Kongre koşullarının hazırlanacağı, olgunlaştırılacağı; ulusal kongrenin aktörlerinin ve en başta da Kürdistan parti ve örgütlerinin, yeni koşullara uygun, tarihsel döneme ve evrensel koşullara uygun düşen reformları kendi bünyelerinde yapmalarını gerekmektedir.

Ulusal Kongrenin bu aşamada yapılmasının, özellikle bağımsız devlet aşamasında olan Kürdistan’ın güneyine zarar vermesi söz konusudur.

Bu nedenle, PKK’nın olur olmaz yerde ve zamanda, ulusal kongre önermesinin, iyi niyetli bir önerme olmadığını düşünüyorum. Bunu her zaman yazdım ve ifade ettim.

 

Amed, Aralık 2016

Geef een reactie

Het e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *