Suriye’deki grupların sayıları ve gelecekleri

Suriye‘de 8 Aralık 2024 tarihinden sonraki askeri tablo, coÄŸrafya üzerinde kontrolü paylaÅŸan çeÅŸitli askeri oluÅŸumlar olarak ortaya çıktı.

Askeri Operasyonlar Ä°daresi ülkenin yüzde 60’ını kontrol ediyor gibi görünürken, (Çatı yapısını Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiÄŸi YPG’nin oluÅŸturduÄŸu) Suriye Demokratik Güçleri (SDG) hala ülkenin kuzeydoÄŸusunu kontrol etmeye devam ediyor.

Ãœlkenin güneyinde Dera, Suveyda ve Tanf bölgesinde çeÅŸitli gruplar, kuzeyde ise Geçici Hükümete baÄŸlı Suriye Milli Ordusu (SMO) ve nominal olarak SMO’ya baÄŸlı olan, ancak BeÅŸÅŸar Esad rejiminin devrilmesinden sonra Heyet Tahrir eÅŸ-Åžam (HTÅž) liderliÄŸindeki Askeri Operasyonlar Ä°daresi tarafından Savunma Bakanlığına baÄŸlı birleÅŸik bir ordu altında birleÅŸtirilmesi çaÄŸrısı yapılan gruplar bulunuyor.

Åžam’da 29 Ocak 2025’te düzenlenen Zafer Konferansı’na SDG ve Suveydalı gruplar hariç tüm gruplar katıldı ve çok önemli kararlar alındı.

Bunlar arasında Ahmed eÅŸ-Åžera‘nın geçici cumhurbaÅŸkanı olarak atanması kararı da vardı ve bu karar, söz konusu grupların artık sadece askeri sahneyi deÄŸil, devrimci meÅŸruiyet yoluyla geçiÅŸ döneminin siyasi sahnesini de ÅŸekillendireceÄŸi anlamına geliyordu.

1- Kuzey’deki askeri tablo:

Suriye Milli Ordusu (SMO):

SMO, Esad rejimine muhalif bazı gruplardan oluÅŸan, 2017 yılında Türkiye’nin desteÄŸiyle kurulan ve tüm Suriyeli muhalif grupları tek bir çatı altında birleÅŸtirmeyi amaçlayan askeri oluÅŸum.

Afrin, Rasulayn ve Tel Abyad’da, IŞİD ve SDG’ye karşı savaÅŸan SMO’nun resmi rakamlar olmamakla birlikte 29 bin savaşçısının olduÄŸu tahmin ediliyor.

SMO başlıca 3 birlikten oluşuyor. Tuğgeneral Hasan Hamada başkanlığındaki Savunma Bakanlığı, Abdurrahman Mustafa başkanlığındaki Geçici Hükümete, o da Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonuna (SMDK) bağlıdır.

HTÅž ve müttefiki gruplar açıkça en disiplinli ve Åžam’daki yeni yönetimin savunma bakanlığı bünyesine katılıp kendilerini tereddütsüz feshetmeye en istekli gruplar.

Birinci Kolordu – SMO:

Yaklaşık 9 bin kiÅŸilik Birinci Kolordu, Halep’in kuzeyi, Afrin, Rasulayn, Tel Abyad, Cerablus ve El Bab’da konuÅŸlu. Kolorduya TuÄŸgeneral Mutaz Raslan komuta ediyor.

Tüm birlikleri Åžam’daki Savunma Bakanlığı’na katılan kolordu çatısı altındaki gruplar, Savunma Bakanlığı’nın düzenlemesine girmeye hazır olduklarını açıkladı.

Ä°kinci Kolordu – SMO:

Yaklaşık 14 bin kişilik İkinci Kolordu, er-Rai, Afrin, El Bab ve Rasulayn bölgelerinde konuşlanmış durumda.

Fehim Ä°sa tarafından yönetilen kolordu, Åžam’da savunma bakanlığı ile görüşen ve savunma bakanlığı bünyesine katılarak bakanlıkla birlikte düzenleme ve koordinasyon yapmaya hazır olduklarını ifade eden çeÅŸitli gruplardan oluÅŸuyor.

Üçüncü Kolordu – SMO:

Yaklaşık 6 bin kiÅŸilik SMO’nun Üçüncü Kolordusu, Suriye’nin kuzeyindeki Halep kırsalında yer alan Azez, El Bab ve Marea kentleri ve çevresinde konuÅŸlu.

Suriye Milli Ordusu komutanlarından Azzam Garib ve tüm gruplar, hiçbir ÅŸart ya da çekince ifade etmeden Åžam yönetimine baÄŸlı savunma bakanlığı bünyesine dahil olmaya hazır olduklarını açıklamış ve tüm liderleri 29 Ocak 2025’te Åžam’da düzenlenen Zafer Konferansı’na katıldı.

Görsel: Axel Rangel Garcia/Al Majalla
İllüstrasyon: Axel Rangel Garcia/Al Majalla

 

Ulusal KurtuluÅŸ Cephesi:

SMO’ya nominal olarak baÄŸlı Suriyeli bir silahlı grup olan Ulusal KurtuluÅŸ Cephesi, Mayıs 2018’de Suriye’nin kuzeybatısındaki 11 grup tarafından kuruldu ve 28 Mayıs 2018’de resmen ilan edildi.

Feylak-ı Åžam (Åžam Lejyonu) komutanlarından Fadıl Allah el-Hacci grubun genel komutanı, CeyÅŸu’n-Nasır’dan Muhammed Mansur ise el-Hacci’nin yardımcısı ve grubun askeri komutanı oldu.

SMO’nun Ä°dlib’te ve Halep’in batı kırsalında yaklaşık 25 bin unsuru bulunuyor.

Tüm bu gruplar Askeri Operasyonlar İdaresi ile üst düzey bir koordinasyon içinde.

Yeni yönetimde Savunma Bakanlığı bünyesine dahil olmaya hazır olduklarını ifade eden Ulusal KurtuluÅŸ Cephesi gruplarının tüm liderleri Zafer Konferansı’na katılım gösterdi.

HTŞ ve müttefiki gruplar:

HTÅž, 28 Ocak 2017 tarihinde Feth’uÅŸ-Åžam Cephesi, Nureddin Zengi Hareketi (daha sonra bu hareketten ayrıldı), Ensaruddin Cephesi ve Liva el-Hak gruplarının bir araya gelmesiyle kuruldu.

HTÅž ve müttefiki gruplar, Suriye’nin kuzeybatısındaki bölgelerin kontrolünü ele geçirerek “Ulusal KurtuluÅŸ Hükümeti” adında sivil bir yönetim kurdu ve 2020-2024 yılları arasındaki ateÅŸkes döneminden faydalanarak 18 muharip tugay oluÅŸturdu.

HTÅž, Türkistan Ä°slam Partisi, Kafkas Askerleri (Ecnadu’l Kavkaz), Ensar’ut-Tevhid, CeyÅŸ’ul-Ä°zze, Sukur eÅŸ-Åžam ve Ahrar’uÅŸ-Åžam gibi müttefiki olan gruplarla birlikte 27 Kasım 2024 tarihinde baÅŸlayan ve BeÅŸÅŸar Esad rejiminin düşmesi ve Askeri Operasyonlar Ä°daresi’nin 8 Aralık 2025 tarihinde Åžam’a girmesiyle sona eren Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’nu planladı.

HTÅž ve müttefiki gruplar açıkça en disiplinli ve Åžam’daki yeni yönetimin Savunma Bakanlığı bünyesine katılıp kendilerini tereddütsüz feshetmeye en istekli gruplardır. Tüm liderleri de Åžam’da gerçekleÅŸen Zafer Konferansı’na katılmıştır.

2- Ãœlkenin kuzeydoÄŸusundaki askeri tablo:

Suriye Demokratik Güçleri (SDG):

Yapısı, konuÅŸlanması ve unsurlarının sayısı 2015 sonbaharında kurulan (çatı yapısını Türkiye’nin terör örgütü olarak kabul ettiÄŸi YPG’nin oluÅŸturduÄŸu) SDG’nin baÅŸlıca faaliyet alanı, Suriye’nin kuzeyinde Kürt nüfusun çoÄŸunlukta olduÄŸu bir sınır bölgesi olan Haseke iline baÄŸlı Kamışlı ilçesi.

SDG’nin en başından beri ABD tarafından doÄŸrudan desteklendiÄŸi ve IŞİD’lw Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun (DMUK) yerel ortağı olmak üzere kurulduÄŸu herkes tarafından biliniyor.

DMUK’un kurulduÄŸunun duyurulduÄŸu 2014 eylülünden bu yana DMUK güçleri, Suriye ve Irak’taki silahlı grup ve örgütleri desteklemek için çalıştı.

SDG, kendisini Savunma Bakanlığı bünyesine katılmayı kabul etmeye zorlayabilecek, Arapların öfkesi, Türkiye’nin harekât tehdidi ve ABD’nin bölgeden çekilme ihtimali gibi pek çok baskıyla karşı karşıya.

ABD Savunma Bakanlığı’na (Pentagon) göre Mart 2017’de SDG’nin yüzde 40’ını Kürtler, yüzde 60’ını ise Araplar oluÅŸturuyordu.

Ancak başka kaynaklar, SDG içindeki Arapların oranının daha düşük olduğuna işaret ediyor. Bununla birlikte tüm taraflar SDG liderliğiinin Kürtlerde olduğunda hemfikir.

SDG’yi oluÅŸturan güçler:

  1. Halk Koruma Birlikleri (YPG): SDG’nin belkemiÄŸini oluÅŸturan bir Kürt silahlı gücü. SDG YPG tarafından oluÅŸturuldu ve ABD’nin askeri desteÄŸini aldı. PKK’nın Suriye kolu olan PYD’nin silahlı kanadı olarak 2014 yılında kurulan YPG, Haseke’nin çeÅŸitli bölgelerinde konuÅŸlu yaklaşık 20 bin unsura sahip.
  2. Kadın Koruma Birlikleri (YPJ): YPG’nin kadın kanadı ve SDG’nin bir parçası.
  3. Süryani Askeri Konseyi: Kamışlı’da faaliyet gösteren Süryani Askeri Konseyi bünyesinde 70 silahlı unsurun olduÄŸu tahmin ediliyor.
  4. Sanadid Güçleri: Şammar aÅŸiretinin oluÅŸturduÄŸu silahlı bir güç olan Sanadid Güçleri, Nur Hamidi el-Cerbe liderliÄŸinde yaklaşık 2 bin üyesiyle Haseke’de konuÅŸlu.
  5. Liva el-Suvvaru’l Rakka: Sayıları yaklaşık bin 500 kiÅŸidir. Aslen Rakkalı olan ve Ebu Ä°sa künyesiyle bilinen Ahmed el-Osman bin AlluÅŸ liderliÄŸinde, çoÄŸunluÄŸu el-Velde aÅŸiretinden olmak üzere Rakka halkından oluÅŸan bir aÅŸiret gücü.
  6. Deyrizor Askeri Konseyi: El-Akidat ve el-Bakara aÅŸiretlerinden 15 bin silahlı unsurdan oluÅŸan Deyrizor Askeri Konseyi’nin başında Ä°yad Türki el-Habil bulunuyor.

SDG içindeki Arap güçlerin yine SDG içindeki Kürt güçleriyle coÄŸrafya ve ABD’nin desteÄŸi dışında hiçbir ortak noktası bulunmuyor.

Dolayısıyla Arap güçlerin siyasi görüşü, ÅŸimdiye kadar Fırat’ın kuzeydoÄŸusunda kendi mekansal ve örgütsel özgüllüğü olan ve Åžam’daki yeni yönetim tarafından reddedilen bir askeri yapı dışında savunma bakanlığı bünyesine katılmayı reddeden YPG’ninkinden tamamen farklı.

SDG, kendisini Savunma Bakanlığı bünyesine katılmayı kabul etmeye zorlayabilecek, Arapların öfkesi, Türkiye’nin harekât tehdidi ve ABD’nin bölgeden çekilme ihtimali, tüm Kürt bileÅŸenleri temsil etmemesi ve “Kandil kanadının” (PKK’nın Kandil DaÄŸları’ndaki yönetimi) kontrolü gibi pek çok baskı aracıyla karşı karşıya.

Tüm bunlar, Suriye Geçici CumhurbaÅŸkanı Ahmed eÅŸ-Åžera ve SDG lideri Mazlum Abdi arasında Fırat’ın doÄŸusu meselesini çözmeye ve SDG’nin Savunma Bakanlığı içindeki statüsünü düzenlemeye yönelik bir mutabakata varılmasına yol açabilir.

Ancak SDG’nin Zafer Konferansı‘na katılmaması bir olumsuzluk olarak görüldü.

İllüstrasyon:Axel Rangel Garcia/Al Majalla
İllüstrasyon: Axel Rangel Garcia/Al Majalla

 

3- Suriye’nin güneyindeki askeri tablo:

Dera’daki gruplar, Rusya’nın 2018 yılında Dera’yı iÅŸgal etmesinin ardından Moskova, Washington ve Amman arasında varılan anlaÅŸmadan sonra da varlığını sürdürdü.

Dera:

Dera‘da 2018 yılından ve Rusya’nın arabuluculuÄŸundaki çözümden sonra bölgeye giren en önemli grup, daha önce Rusya tarafından ÅŸekillendirilen 5.Kolordu ile çalışan Ahmed el-Avde liderliÄŸindeki 8. Alay oldu.

Suriye’nin güneyi, Askeri Operasyonlar Ä°daresi’nin Dera’nın kontrolünü devralmasına ve polis karakolları ile devlet kurumlarını ele geçirmesine raÄŸmen, en endiÅŸeli bölgelerden biri

Ahmed el-Avde, Suriye’deki yeni yönetimin Savunma Bakanlığı tarafından silahlı grupların tek bir ulusal orduya entegre edilmesi çaÄŸrısının yapılmasından sonra silahlarını teslim etme ya da 8. Alay’ı laÄŸvedip yeni yönetime katılma konusunda net bir isteklilik göstermediÄŸi gibi, Savunma Bakanlığı bünyesine katılma önerisini de reddetti.

Batı bölgesinde “Merkezi Komiteler” ile Neva’dan Tafas’a, Yaduda’dan Hayt bölgesine kadar tüm batı bölgesini kontrol eden Ebu Hayyan Hayt liderliÄŸindeki eski Ahrar’uÅŸ-Åžam Grubu ve daha önce Ahrar’uÅŸ-Åžam Grubu ile çalışan Muzayrib Grubu üyeleri konuÅŸlu.

Suriye’nin güneyi, Askeri Operasyonlar Ä°daresi’nin Dera’nın kontrolünü devralmasına ve polis karakolları ile devlet kurumlarını ele geçirmesine raÄŸmen, en endiÅŸeli bölgelerden biri.

Bu grupların çoğu, Askeri Operasyonlar İdaresi ve HTŞ ile arasının bozulmasını istemiyor.

8. Alay’ın savunma bakanlığı bünyesine katılmayı reddetmesi, yeni yönetimle müzakere koÅŸullarını iyileÅŸtirmek ve bazılarının Askeri Operasyonlar Ä°daresi tarafından Dera’ya gönderilen kiÅŸilerden duyduÄŸu memnuniyetsizlikten kaynaklanıyor gibi görünüyor.

Ancak Dera’daki tüm gruplar Åžam’da yapılan Zafer Konferansı’na katıldı, hatta Ahmed el-Avde konferansa yardımcısını gönderdi.

Suveyda:

Åžeyh Yahya el-Haccar liderliÄŸindeki Rical el-Kerame (Onurlu Adamlar) Hareketi, Leys el-Balus liderliÄŸindeki Åžeyh el-Kerame Gücü ve Åžeyh Süleyman Abdulbaki liderliÄŸindeki Ahrar’ul-Cebel TopluluÄŸu ve daha önce Malik Ebu Hayr’ın lideri olduÄŸu Tugay Partisi’nin bir kolu olan ve ondan ayrıldıklarını açıklayan, ancak ayrılığın etkili olup olmadığı henüz anlaşılamayan Terörle Mücadele Güçleri, Suveyda‘daki en önemli gruplar.

Suveyda’da ayrıca eski komutanı Merhac el-Ceramani’nin bir suikasta kurban gitmesinin ardından yerine yeni bir komutan atanmayan Liva El Cebel ile Salhad bölgesi ve Suveyda’nın batı kırsalında Liva El Cebel’e baÄŸlı El-Aliya Gücü de konuÅŸlu.

Bu grupların kaç kiÅŸiden oluÅŸtukları bilinmiyor. Çünkü bu gruplar özellikle Dürzilerin çoÄŸunlukta olduÄŸu bölgeleri korumak, IŞİD’in saldırılarını püskürtmek ve Suriye rejimine baÄŸlı güçlerle çatışmak amacıyla Suveyda’da ve Åžam kırsalındaki Cermana ve Sahnaya beldeleri gibi bölgelerde konuÅŸlu.

Çatışan tüm gruplar Savunma Bakanlığı’na ve yeni yönetime katılmaya hazır ve istekli olsalar da yeni yönetimin reddettiÄŸi bazı milli ya da dini özellikleri garanti eden siyasi ÅŸartlar öne sürdüler.

Suveyda’daki tüm bu gruplar devrimi, bayrağını kabul edip hedeflerini benimserken, bölgedeki Dürzilerin ruhani lideri Åžeyh’ul Akl Hikmet Selman el-Hicri’ye tabiler.

Ancak Åžeyh Ahrar’ul-Cebel TopluluÄŸu lideri Süleyman Abdulbaki gibi bu gruplardan bazılarının liderleri Åžam’ı ziyaret edip yeni yönetimle görüşmüş olsa da Savunma Bakanlığı bünyesine katılmayı ve silahlarını teslim etmeyi hala reddediyorlar.

Åžeyh’ul Akl Hikmet Selman el-Hicri de Suveyda’nın haklarını ve sivil bir devlet kurulmasını garanti altına alan ve ordunun partizan olmayan milli bir ordu olmasını öngören bir anayasa yazılmadan, Suveydalı silahlı grupların Savunma Bakanlığı bünyesine katılmasını reddettiÄŸini açıkladı.

Suveydalı grupların Zafer Konferansı’na katılmaması da özellikle davetiyelerin Åžam yönetimi tarafından gönderilmiÅŸ olması nedeniyle, tutumları hakkında soru iÅŸareti yarattı.

El-Badiye ve et-Tanf bölgeleri:

Suriye Özgür Ordusu (SÖO), Yeni Suriye Ordusu (YSO) ya da Devrimci Komando Ordusu olarak da bilinen Suriye Özgür Ordusu (SÖO), ABD ve Ãœrdün’ün desteÄŸi ve eÄŸitimiyle ilk kez 2015 yılında ortaya çıktı.

IŞİD ve Suriye rejim güçlerinin yanı sıra Ä°ran’ın Suriye’deki hamlelerine karşı savaÅŸmak amacıyla Ãœrdün ve Irak sınırındaki ABD’ye ait et-Tanf Askeri Ãœssü’nü merkez olarak kullandı.

Bazı tahminlere göre YSO, ABD güçleri tarafından sürekli olarak eğitilen o bölgedeki aşiret mensuplarından devşirilen 2 bin 500 kişilik bir güce sahip.

2022 yılında YSO adını alan grubun yeni lideri Ferid Kasım, 2024 yılında görevden alındı ve yerine Salim Turki el-Antri getirildi. Antri halen bu görevi sürdürüyor.

YSO, Suriye’deki yeni yönetim ve Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kusra ile birçok toplantı gerçekleÅŸtirdi.

YSO’nun Savunma Bakanlığı’na ve Åžam’daki yeni yönetime baÄŸlanması konusunda nihai anlaÅŸmaya varıldı. YSO komutanları da Zafer Konferansı’na katılarak konferanstan çıkan tüm kararları ve sonuçları destekledi.

Sonuçlar

Åžam’da HTÅž liderliÄŸindeki yeni yönetimin, askeri grupları birleÅŸik bir askeri savunma sistemi ve net bir ulusal savaÅŸ doktrini içinde bir araya getirmek, bagajlar ve anlatılarla dolu karmaşık bir partizanlık halinden birleÅŸik bir milli ordu sistemine geçmek için birçok zorlukla karşılaÅŸacağı kesin.

Dolayısıyla bu geçiş süreci, özellikle farklı bir siyasi projeyi benimseyen SDG ile ve belki de güneydeki gruplarla kolay olmayacak.

SMO ve Ulusal KurtuluÅŸ Cephesi’ne gelince, özellikle kuzeydeki destekçileri Türkiye’nin onları Åžam ile anlaÅŸmaya yönlendirmesi nedeniyle sürecin daha kolay olacağı açıktır.

Çatışan tüm gruplar genel olarak Savunma Bakanlığı’na ve yeni yönetime katılmaya hazır ve istekli olsalar da yeni yönetimin reddettiÄŸi bazı milli ya da dini özellikleri garanti eden siyasi ÅŸartlar öne sürdüler.

Ancak siyasi ve coğrafi zorlamalar ile gelecek korkusunun, özellikle muhafazakâr tarafların korkularının dağılması halinde, projenin tamamlanması için tüm tarafları taviz vermeye zorlaması bekleniyor. (IT)

Geef een reactie

Je e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *