PKK silah bıraktı: Türkiye ETA’dan ne öğrenebilir?

PKK müzakereler sonucunda kendini feshettiÄŸini açıkladı. Benzer bir süreç İspanya’da ETA ile yaÅŸanmıştı. DW Türkçe’ye konuÅŸan uzmanlar, ETA üyelerinin sivil hayata nasıl döndüğünü anlattı.

ETA 2018 yılında örgütün tamamen dağıldığını duyurmuştu.Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo

Benzer bir deneyim, çok eski olmayan bir geçmiÅŸte İspanya’da yaÅŸanmış ve Bask bölgesinin bağımsızlığı için savaÅŸan ETA (Bask Yurdu ve Özgürlük) Ekim 2011’de silahlı mücadeleye son verdiÄŸini ilan etmiÅŸti.

Peki İspanya’da bu süreç nasıl iÅŸlemiÅŸti? ETA’nın silah bırakma sürecinden alınacak dersler var mı? ETA ile PKK ile yaÅŸanan geliÅŸmeler karşılaÅŸtırılabilir mi?

DW Türkçe, ETA’nın silah bırakma sürecinde yer alan aktörlerle konuÅŸtu.

“PKK’nın bölünme riski var”

Franco diktatörlüğüne karşı 1959 yılında kurulan ETA, Franco dönemi ve Bask bölgesine 1979’da özerklik tanınması sonrası da faaliyetlerine devam etmiÅŸ, 2018’e dek varlığını sürdürmüştü. Silah bıraktığında halk desteÄŸi çok azalmış olan örgüt, on binlerce kiÅŸinin katıldığı ÅŸiddet karşıtı protesto gösterileriyle karşı karşıya kalmıştı. ETA’nın saldırılarında ise İspanya’da yaklaşık 850 kiÅŸi hayatını kaybetmiÅŸti.

Ram Manikkalingam, ETA’nın fesih sürecinde önce ateÅŸkes daha sonra silah bırakma aÅŸamalarını yöneten ve taraflara arabuluculuk yapan kiÅŸilerden biri. DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Amsterdam merkezli Diyalog Danışmanlık Grubunun (DAG) baÅŸkanı olan Manikkalingam, bu süreçte PKK’nın bölünme riskine dikkat çekti.

Manikkalingam, “Sürecin saÄŸlıklı ilerleyebilmesi için PKK içinde birlik saÄŸlanmalı ve örgütün tamamı bu kararı almalı. Yani örgüt içinde bir kopma veya (silah bırakmaya) karşı çıkan sertlik yanlısı bir grup olmamalı” dedi.

İspanya’da ETA’nın silah bırakma sürecine danışmanlık yapan ve destek veren Uluslararası Katalan Barış Enstitüsü (ICIP) direktörü Kristian Herbolzheimer de benzer görüşte. DW Türkçe’ye konuÅŸan Herbolzheimer, “Bu tür süreçlerde silahlı gruplar içinde bölünmeler yaÅŸanmasının oldukça yaygın” olduÄŸunu ifade ediyor:

“Bu riski azaltmak için hükümetin örgütün iç tartışmalarını yürütmesine izin vermesi gerekiyor.”

Daha önce PKK’dan yapılan açıklamada, fesih kongresini Öcalan’ın yönetmesi istenmiÅŸ, “Kongre için uygun güvenlik ortamının saÄŸlanması ve toplantının bizzat Öcalan tarafından yürütülmesi gerektiÄŸi” kaydedilmiÅŸti. Örgütün bu talebi gerçekleÅŸmedi ancak DEM Parti İmralı heyetinde yer alan Van Milletvekili Pervin Buldan, “Muhtemelen teknik bir iletiÅŸim saÄŸlandığını” söyledi. Söz konusu iletiÅŸime dair daha fazla ayrıntı bilinmiyor.

Silah bırakma süreci yıllar sürebilir

İspanya’da Bask’ın bağımsızlığı için silahlı mücadeleye 1968’de baÅŸlayan ETA yüzlerce kiÅŸinin öldüğü 43 yılın ardından 2011’de tek taraflı ateÅŸkes ilan etmiÅŸti. Silahların teslim süreci ve örgütün kendini tamamen feshetmesi için ise altı yıl daha geçmesi gerekti. Bu duruma dikkat çeken uzmanlar, alınan kararın bir ilk adım olduÄŸunu vurguluyor, “sabırlı ve dikkatli” olunması gerektiÄŸinin altını çiziyor.

Manikkalingam, “Silahsızlanma hem Türk hükümetinin kabul edebileceÄŸi bir yöntemle gerçekleÅŸtirilmeli hem de PKK savaşçıları kendilerini aÅŸağılanmış hissetmeden bunu yapabilmelidir. (PKK üyeleri) Bunu kendi iradeleriyle gerçekleÅŸtirdiklerini hissetmeli” diyor.

PKK ve Kürt hareketini inceleyen “Kan ve İnanç” kitabının yazarı Aliza Marcus, DW Türkçe’ye yaptığı deÄŸerlendirmede “PKK’nın nasıl silahsızlanacağı ve bunun nasıl denetleneceÄŸinin” en büyük soru olduÄŸunu ifade etti.

Marcus, “Karar PKK tarafından alındı ancak bunun nasıl hayata geçirileceÄŸi ve bu durumun örgüt üyelerinin geleceÄŸi açısından ne anlama geleceÄŸi ÅŸu anda belirsiz” dedi. Yine de örgütün silahları hemen bırakmasa da kullanmamayı taahhüt etmesinin önemine iÅŸaret etti.

ETA'nın bombalı araç saldırısı sonrası oluşan enkaz
ETA aktif olduğu yıllarda çok sayıda bombalı saldırı gerçekleştirmişti.Fotoğraf: Jesus Diges/epa/dpa/picture-alliance

Savaşçılar günlük yaşama dönecek mi?

Eş zamanlı veya müteakip olarak savaşçıların günlük hayata dönüşü de tartışılması gereken başlıklardan.

DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Dış İliÅŸkiler Konseyi (CFR) araÅŸtırmacısı Henri Barkey, “Savaşçılar daÄŸdan inip silahlarını herhangi birine teslim ederek öylece çekip gidemezler” diyor. Bu kiÅŸiler için bir affın gündeme gelebileceÄŸi yorumunu yapan Barkey, böylesi bir adımdan “eline kan bulaÅŸmış” olanların hariç tutulmasının bekleneceÄŸini kaydediyor.

Milli Savunma Bakanı YaÅŸar Güler 23 Nisan resepsiyonu sırasında gazetecilerin sorusu üzerine, “Feshedeceksin, silahları teslim edeceksin, teslim olacaksın. Üç tane ÅŸart. Nereye teslim edecekleri onlara söylenecek. O söylenenleri yaparlarsa biz de buyursun gelsinler diyeceÄŸiz” ifadelerini kullanmıştı.

Barkey, Irak’ın kuzeyindeki Kandil bölgesinde bulunan PKK’lı yöneticilerin ise Türkiye’ye dönmesinin zor olduÄŸu görüşünde:

“(Af çıkarılması) Mahkûmların serbest bırakılmasını ve savaşçıların evlerine dönmesini saÄŸlamak için gerekli olacaktır. Kandil’deki liderlerin ise baÅŸka bir yer bulması gerekecek. Türkiye’ye dönmeleri pek mümkün görünmüyor.”

İspanya’da ise mahkûmların koÅŸullarının iyileÅŸtirildiÄŸi ve erken tahliye mekanizmalarının kullanıldığı bir süreç izlendi. “Sürecin bir ayağı hapistekilerin durumu” diyen Manikkalingam, İspanyol hükümetinin ETA mahkûmlarının koÅŸullarını iyileÅŸtirmek için onları ülkenin baÅŸka yerlerindeki hapishanelerden aileleri ile daha sık görüşebilecekleri Bask bölgesindeki tesislere naklettiÄŸini aktardı. Manikkalingam, ayrıca iyi hâl indirimi gibi yasal mekanizmalar kullanılarak bazı mahkûmların erken tahliye edilmesinin saÄŸlandığını belirtti.

Herbolzheimer ise ETA üyelerinin büyük çoÄŸunluÄŸunun ateÅŸkes sürecinde zaten hapiste olduÄŸuna dikkat çekti, bunun PKK ile İspanya’daki vaka arasındaki önemli farklardan biri olduÄŸunu belirtti:

“(ETA üyelerinin) Entegrasyonu hapisten sivil hayata geçiÅŸ ÅŸeklinde oldu. Hapiste olmayanlar ise sessizce topluma karıştı, onlar için resmi bir süreç iÅŸlemedi.”

Eski savaşçıların yeni hayatlarında yaÅŸayabilecekleri ekonomik ve psikolojik zorluklar da toplumsal barış ve uyum önünde bir engel olarak görülüyor. Herbolzheimer, “Uzun yıllar silahlı mücadelede bulunmuÅŸ kiÅŸiler için geçiÅŸ süreci her zaman kolay olmayabilir. Bir iÅŸ edinmenin zorlukları gibi… Ayrıca psikolojik etkiler de önemli bir sorun. SavaÅŸ sonrasında normal hayata uyum saÄŸlamak psikolojik açıdan oldukça karmaşıktır” diyor.

Üçüncü ülkelerin katılımı zorunlu

PKK’nın sınırlar ötesi yapısı düşünüldüğünde sürece üçüncü ülkelerin katılımı kaçınılmaz olarak gündeme gelecektir. Nitekim ETA örneÄŸinde Fransa’nın katkısı söz konusuydu. Manikkalingam, “Fransız hükümeti ile de sessiz bir iÅŸ birliÄŸi yürüttük. Kürt meselesinde olduÄŸu gibi, Bask meselesi de birden fazla ülkeyi ilgilendiriyor. İspanya’nın yanı sıra Fransa’da da yaşıyorlar” diye konuÅŸtu.

İmralı'da Abdullah Öcalan ve onu ziyaret eden DEM Parti heyeti
Abdullah Öcalan PKK’ya silah bırakma çaÄŸrısını tutuklu bulunduÄŸu İmralı’dan yaptı.FotoÄŸraf: Peoples’ Equality and Democracy Party/Handout via REUTERS

Türkiye’nin diÄŸer hükümetler veya BirleÅŸmiÅŸ Milletlerden yardım isteyeceÄŸini düşünmediÄŸini, bunun iç iÅŸlerine müdahale olarak görüleceÄŸini anlatan Manikkalingam, öte yandan Irak ve Suriye’deki PKK varlığına dikkat çekerek en azından bu ülkelerin hükümetleri ile iÅŸbirliÄŸi gerekeceÄŸini kaydetti. Nitekim süreçte Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) aktörlerinin önemli rol oynadığı belirtiliyor.

PKK açıklamasında ise uluslararası güçler, “demokratik çözüme engel olmamaya ve sürece yapıcı katkı sunmaya” davet edildi.

Silahsızlanma sürecinde kiliseden de destek aldıklarını anlatan Ram Manikkalingam, toplumun farklı unsurlarının katılımının önemine işaret etti.

Demokratikleşme beklentisi gerçekçi mi?

Terör örgütlerinin şiddet yoluyla hedeflerine ulaşma olanağı kalmadığında, lider kadroları hapsedildiğinde ve destek gördüğü tabanın öncelikleri değiştiğinde silahlı mücadeleyi sona erdirmek zorunda kaldıkları değerlendiriliyor. Ancak bu, çoğu zaman baştaki hedeflere ulaşma amacından vazgeçildiği anlamına gelmiyor.

Öcalan ile diyalog süreciyle eÅŸ zamanlı olarak Türkiye’de Kürt siyasi hareketinin en önemli temsilcisi olan DEM Partinin üyeleri hapsediliyor, belediyelerine kayyum atanıyor. Barkey’a göre PKK’nın silah bırakma yönünde ilerliyor olması hükümetin muhalifleri karşısında hareket alanını daraltabilir:

“(PKK) Kendini feshederek Türkiye’de siyasete yeni bir alan açıyor. Hükümetin yıllardır, siyasetçilerden gazetecilere ve sıradan vatandaÅŸlara kadar binlerce insanı tutuklamasına neden olan bir bahaneyi ortadan kaldırıyor.”

Marcus da Türkiye’de yeni çözüm sürecinin baÅŸlamasının ardından Rojava baÅŸta olmak üzere bölgede tansiyonun düştüğünü, fesih kararının bu atmosferin sürmesine katkı sunacağını ifade etti.

İspanya’da ETA’nın silah bırakmasıyla örgütün siyasi kanadına daha fazla alan açıldığına dikkat çeken Herbolzheimer ise bu süreçte PKK ile diyaloÄŸa girmekten kaçınılmaması gerektiÄŸi uyarısında bulunuyor:

“Hükümetin süreci yavaÅŸlatmak yerine hızlandırması gerekir. İspanya örneÄŸinde hükümet ETA ile müzakereyi reddettiÄŸi için silahsızlanma süreci gereksiz yere yıllarca uzadı.”

Öte yandan “ETA daha çok kentsel bir örgüttü ve hiçbir zaman bir bölgeyi kontrol edecek kadar güce sahip olmadı” diyen Kristian Herbolzheimer, PKK’nın hem kapsadığı alan hem de üye sayısı bakımından ETA’dan çok daha büyük olduÄŸuna, bunun önemli bir zorluk oluÅŸturabileceÄŸine iÅŸaret ediyor. (DW-T)

Geef een reactie

Je e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *