KÜRDİSTAN’IN GÜNEY BATISINDA PYD EYLEMİYLE NETLEŞEN ÜÇ GERÇEK: TOTALİTER DİKTATÖRLÜK, PYD’NİN PKK OLDUĞU, PROVOKASYON…

İbrahim GÜÇLÜ

(ibrahimguclu21@gmail.com) 

PKK’nın sahibi Öcalan, bundan 18 yıl önce (15 Şubat 1999), yuvasına dönüş yapmıştı.

Yuvaya dönüşün örtülmesi ve gerçeğin saptırılması için komplo teorileri üretildi.

Apoistle de bu teorilere inandılar. Ama Kürt yurtseverleri bu komplo teorilerine itibar etmediler. Çünkü gerçeği biliyorlardı.

Apoistler, Öcalan’ın başına sözde örülen çorabı ortaya çıkartmak ve komployu protesto etmek için, her yıl eylemler yaptılar.

Bu yılda eylem yaptılar. 

Anlaşılan en kapsamlı eylem, Kürdistan’ın Güney Batısında (PKK/PYD’nin Kuzey Suriye diye adını değiştirdiği),  yapıldı. Bütün dükkânlar kapatıldı. İnsanların sokağa çıkması yasaklandı.

Kürdistan’ın Güney Batısındaki bu eylem, üç gerçeği ortaya çıkardı ya da ispatladı.

Şimdi o üç gerçeği gözler önüne sermek istiyorum.

TOTALİTER DİKTATÖRLÜK GERÇEĞİ…

Bu eylem, her zaman yazdığım, televizyonlarda ve radyolarda ifade ettiğim Kürdistan’ın Güney Batısındaki diktatörlüğü bize anlattı.

Hiçbir Kamışlı’lı insanımız PKK/PYD yasağının, zorbalığının dışında davranma tutumunu göstermedi/gösteremedi.

Kürdistan’ın Güney Batısındaki bu diktatörlük, tam anlamıyla totaliter bir diktatörlüktür. Aynı zamanda faşist bir diktatörlüktür. Çünkü insanlarımızın bütün hayat alanlarına müdahale ediliyor. İnsanlarımızın hayat hakkını rahatlıkla ortadan kaldırabiliyor. Bütün bireysel ve kolektif hakları ayaklar altına alınıyor ve gasp ediliyor.

Bu diktatörlük, Kuzey Kore’deki diktatörlük gibidir. Kuzey Kore liderinin ölümünden sonra, insanlara üç gün ağlama emrinin verilmesiyle, Kürdistan’ın Güney Batısında genel olarak yapılanlar ve son eylem arasında bir fark yoktur. 

PYD’NİN, PKK OLDUĞU GERÇEĞİ…

PYD’nin, PKK olduğunu ya da ikisinin aynı örgüt olduğunu Türkiye ileri sürüyor. ABD’de ve Batı Avrupa Devletleri de PKK ile PYD’nin farklı olduğunu savunuyorlar.

Bu düşünce ile, PYD’ye destek olduklarıyla ilgili düşünsel arka plan oluşturuyorlar.

PYD de, ABD ve Batı Avrupa Devletlerinin tezini doğrulamak için, PKK ile farklı olduğunu, aynı olmadıklarını, özelikle son zamanlarda ifade ediyor.

Ama 15 Şubat’ta Öcalan için yapılan eylemde, “Peki bu ne perhiz bu lahana turşusu” dedirten nitelikte bir davranış gösterildi: Kürdistan’ın Güney Batısında zorla bütün dükkânların kapatılması sağlandı, insanların dışarıya çıkması yasaklandı.

PYD, PKK değilse: 15 Şubat günü Kürdistan’ın Güney Batısındaki eyleme ne demek gerekir ya da ne ad koymak gerekir?

PYD, PKK değilse: O zaman Öcalan onların lideri değildir. Lideri de olmadığına göre, üstelik bu hassa dönemde, Öcalan için neden böyle kapsamlı, zora dayalı, hayatı durduran ve felç eden bir eylem yapılır?

PYD, PKK ile aynı örgüt değilse, Kürdistan’ın Güney Batısısnın bir örgütüdür. Ona göre ve mücadele sınırları içinde davranması gerekir. O zamanda Öcalan için dûkkanları kapatmak ve halkın sokağa çıkmasını yasaklamak da oluyor?

15 Şubat 2017’de Kürdistan’ın Güney Batısında Öcalan için ortaya konulan eylem, PYD’nin PKK olduğunu ispatladı ve ortaya koydu.

Bu durum da, Türkiye’nin tezlerini doğruladı. ABD ve Batı Avrupa Devletlerini yalanladı. 

PROVOKASYON…

Bu eylem, yukarıda dile getirdiğim görüşler ışığında, PYD’nin aynı zamanda provokasyon yaptığını da gösteriyor.

PYD, PKK ile aynı olduğunu bu eylemle göstererek, Kürdistan’ın Güney Batısındaki halkımızı Türkiye’ye bir kez daha somut bir hedef haline getirdi.

Böyle bir durumda, yani Türkiye’nin saldırısında kendisinin örgütsel çıkarlarının olduğunu düşünüyor. Gerisi PKK/PYD için önemli değil. Halk ayaklar altında mı gitmiş, ezilmiş, katledilmiş, toplumsal yıkıma uğramış, ekonomik dumura mı uğramış onlar için önemli değildir?

PKK/PYD, zaten Kürtlerin ve Kürt ulusal kurtuluş hareketinin tasfiyesi için var olan bir örgüttür. Bu amacına uygun işler yapıyor. Hem de koşar adımlarla bu misyonunu yerine getiriyor.

Önemli olan Kürt yurtseverlerinin ve Kürdistan örgütlerinin bu gerçeği görmeleridir. Buna uygun politikalar ve davranışlar geliştirmeleridir.

Amed, Şubat 2017

Geef een reactie

Het e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *