Diaspora Kürtleri Kürdistan`ın Bağımsızlığını Tartışıyorlar

07 Eylül 2014 tarihinde Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK)’nin çağrısı üzerine Almanya`nın Wuppertal şehrinde bir araya gelen bir gurup Kürt, Kürdistanın bağımsızlığı sorununu tartıştı.

PSK Almanya`da yaşayan Kürtlere yaptığı çağrıda görüşlerini kısaca şöyle yerine getiriyordu, “ Kürdistan Bölge Başkanı Sayın Mesut Barzani ve Güney Kürdistan yönetiminin, Musul’un IŞİD tarafından işgali sonrasında, bağımsızlık istemini gündeme getirdiği ve pratik girişimlerde bulunduğu hepimizin malumu. Konuya ilişkin canlı bir tartışma da yürüyor. Siyasi partiler, aydın, yazar ve sanatçılar çeşitli platformlarda konuya ilişkin görüşlerini dile getiriyor vekamuoyu ile paylaşıyorlar. Avrupa’nın değişik kentlerinde Güney Kürdistan yönetimine destek amacıyla kitle eylemleri düzenleniyor.

Ülkemizin Güney’in debağımsız bir Kürdistan devletinin ilanının, uluslararası ve bölgesel gündemin ilk sıralarına yükseldiği ve imkan dahiline girdiği anlaşılıyor. Kürtler için çok önemli siyasal gelişmelerin yaşandığı bu süreçte,yurtdışında bulunan aydınlara, sanatçılara, Kürdistani partilere, Avrupa’da faaliyet yürüten demokratik kitle örgütleri ve kültür kurumlarına da, önemli sorumluluklar düştüğüne inanıyoruz. Bu nedenle yukarıda öz olarak bahsettiğimiz konuları tartışmak, ortak bir görüş ve tavır oluşturup bunu kamuoyu ile paylaşmak ve olası gelişmelere ilişkin yapılabilecekleri konuşmak amacıyla sizi aşağıda belirtilen tarihte ve yerde yapılacak toplantıya davet ediyoruz”.

PSK nın bu çağrısı üzerine bir araya gelen Kürtler konu ile ilgili görüşlerini dile getirdiler ve toplantının sonunda, kamuoyuna yönelik bir bildiri kaleme aldılar. Bildiri toplantıda olmayanların da imzalarına sunulacak ve daha sonar kamuoyuna açıklanacaktır.

Biz burada bazı katılımcıların konu ile ilgili görüşlerine başvurduk. Bu görüşleri okuyuculara sunuyoruz.

Mesut Tek (PSK Genel Sekreteri): Bizim Kürdistan`ın Bağımsızlığının ilanı konusunda da Güney Kürdis ile ilgili bütün siyasi konularda da Kürt Federal Devletinin siyasi önderliğinin aldığı kararları desteklememiz gerekiyor. Bu siyasi önderlik sadece Kürdistan`ın başkanı Sayın Mesud Barzani den oluşmuyor, oradaki bütün siyasi güçlerin oluşturduğu bir kurumdur ve başkanı da Sayın Mesud Barzani`dır. Tabi bağımsız devlet Kürtlerin en doğal hakkıdır. Fakat Kürdistan`ın siyasi önderliği biz bunu halkımıza soracağız, yani referandum yapacağız diyor. Biz de bu kararı desteklemeliyiz. Ayrıca Kürdistan`ın korunması için güçlü bir ulusal ordu gerekiyor. Şengal`da olanlar bu konuda zaafların olduğunu gösterdi. Şu anda dünyanın birçok ülkesinden Kürdistan`a askeri yardım gönderiliyor, ama bu yardımın Bağdat üzerinden değilö direk Kürdistan`a gönderilmesi için diplomatik çalışmalar yürütmeliyiz. Yani dünya devletleri direk Kürdistan Hükümetini muhatap almalıdırlar. Bağımsız Kürdistan`ın yaşayabilesi için her şeyi ile örgütlü demokratik bir toplum oluşturulmalı.

Murat Dağdelen (Siyasetçi- Yazar): Kürdistan’ın bağımsız bir devlet olarak ilan edilmesi için bütün şartlar oluşmuştur. İşıd’ın Sünni Irak’a egemen olması ile birlikte Irak’ı bir arada tutan koşullar ortadan kalkmıştır. Şiilerin, Sünnilerin ve Kürtlerin bundan sonrasında bir arada birlikte yaşama şansı yok denecek kadar azdır. ABD ve Batılıların bölgesel çıkarları amacıyla neredeyse zorla bir arada tutulan bu toplulukların ayrışması fiili olarak gerçekleşmiştir. Özellikle Kürdistan bölgesi, diğer ikisiyle geçici yol arkadaşlığının sonuna gelmiştir. Kürtlerin bağımsız devletlerini kurmaları artık geciktirilemez ve ertelenemez bir görevdir. Uluslararası koşullar ve iç dinamikler Kürt devleti için yeterince olgunlaşmıştır. Bu şansı iyi değerlendirmek gerekir. Kürt yönetiminin bu fırsatı elinin tersiyle itmeyeceğini biliyor ve bunun için gerekli olan siyasal tecrübeye sahip olduklarına inanıyorum.

Eskerê Boyîk ( Şair): Ben daha 1960`lı yıllarda “Ez zanım Kurdistan Wê Çê be” isimli bir şiir yazmıştım. Dünya haritasında Kurdistan adlı bir devletin de yer alması her zaman hayalim olmuştur. Fakat biz bu feodal ve dini şeylerden kurtulmalıyız. Yani farklı dinlere inanmak artık Kürdistan toplumun da sorun olmaktan çıkmalıdır. Bugün Şengal da olan klasik bir katliamdır. 21. yüzyılda bölge bir katliamım olması insanlık için yüz karasıdır. Bir süre önce bit bir gurup Ezidi aydını Kürdistan Federal Devletinin yöneticilerine bir mektup yazıp bazı istemlerimizi dile getirdik, ancak bugüne kadar bir cevap alamadık. Devlet yöneticilerimiz, halkımızın ve aydınlarının istemlerine kulaklarını kapatmamalılar ve hepimiz için her zaman ulaşılabilecek bir durumda olmalılar. Ezidiler`de bir kırgınlık bir küskünlük mevcut ve Ezidiler`in içinde, giderek kendilerini ayrı görme Kürtlerden uzaklaşma eğilimi gelişiyor. Tekrar Ezidiler`in gönüllerini almak ve Ezidi toplumunun güvenini sağlamak, onları tekrar Şengal ve diğer yerleşim yerlerine geri götürmek için gerekli önlemler alınmalıdır.

Dr. Hüseyin Habaş ( Şair- Güneybatı Kurdistan): Bağımsız Kürdistan her şairin hülyasıdır, ben de bir şair olarak her zaman bu hayali görmüşümdür. Bağımsız bir Kürt devleti, Kürtlerin en doğal hakkıdır. Bu hakka karşı gelmek insanlık dışı bir davranıştır, ama ne yazık ki Kürdistan`nın bağımsızlığına karşı çıkan bazı Kürtler vardır ve olacaktırlar. Bazı Kürtler de sömürge kişiliği oluşmuş, her zaman iktidar olanlara hükümran güçlere hizmet etmeye alışmışlar. Bugün Federal Kürdistan`ın başkanı Sayın Mesud Barzani bu Bağımsız Kürdistan isteminin savunucusudur, ben de bu istemi destekliyorum. Çünkü hiçbir şey bağımsızlık kadar şerefli değildir.

Musin Batmani (Siyasetci): Ben burada islam dinine inanan ve Kuran`ın emrettiği kurallara göre yaşamaya çalışan biri olarak konuşuyorum. Bana göre Kürdistan Bağımsızlığının zamanı gelmiştir. Temenim odur ki Bağımsız Kürdistan Ortadoğu’daki Baas sistemine ve diğer anti demokratik devlet modellerine benzemesin, aksine içindeki bütün etnik, kültürel ve dini farklılıklara karşı hoşgörülü, onları koruyan ve kollayan, muhalefet de dahil hiç bir kesimi ötekileştirmeyen çağdaş ve demokratik bir devlet olsun. Bugün kendilerini “siyasi İslamcı” olarak tanımlayan kesimleri % 90 IŞID`ın yaptıklarını onaylamıyorlar, ama ne yazık kol kırılır yen içinde kalır mantığından hareket ettikleri için kamuoyunun önünde IŞId`ı karşı açıkça tavır almıyorlar. Bu tutum son derece yanlıştır. Zulmü kim yapıyorsa yapsın ona karşı tavır almak gerekiyor.

Ibrahim Brusk (Akademisyen- Güneybatı Kürdistan): Bağımsız Kürdistan istemi her Kürd`ün gönlünde yatan bir istemdir. Bana göre bugün Güney Kürdistan da bağımsızlığın şartları vardır. 20 yıldır burada Kürtler kendilerini yönetiyorlar, bir devlet için gerekli olan bütün kurumlara sahipler. Zaten “de facto” olarak bir devlet oluşmuş durumda. Ayrıca en önemlisi de tarihte ilk defa bir Kürt lideri Sayın Mesud Barzani bağımsızlık şiarının arkasında duruyor ve bunun için de referandum istiyor. Kürdistan`ın dört parçasındaki Kürtler, bütün güçleri ile bu isteme destek olmalılar. Avrupa’daki Kürtler de, bunun için Avrupa’da lobi faaliyeti yürütmeliler. Çünkü bunun için Avrupalıların desteği çok önemlidir.

Şunu da söylemek istiyorum ki dört parçayı temsilen bir organ oluşturulmalı ve bir müddet de bu organın başkanlığını Sayın Mesud Barzani yapabilir.

Yasin Kut ( Sol Parti Lüdenscheid il başkanı): Ben prensip olarak Bağımsız bir Kürt devletini destekliyorum. Biz Kürtler Bağımsızlığa susamışız onun için bağımsızlık gündeme gelince heyecanlanıyoruz. Fakat gerçekçi olmalıyız, dünya politikasının dışına çıkamayız, dünyadaki dengeleri iyi hesaplamalıyız. Bugün Kürdistan`ın bağımsızlığının şartları mevcuttur, ancak bunu dünyaya, özelikle batı devletlerine iyi anlatamaz isek, siyasi ortamı iyi hazırlayamaz isek, başarı şansı, yaşama şansı az olur. Yine ekonomik şartlar uygun olmalıdır. Devletler kendi manfaatlarına bakarlar. Batılı devletlerin ekonomik çıkarları ile Kürtlerin çıkarları da çakışmalıdır. Geçen gün Almanya diş işleri bakanı Frank-WalterSteinmeierbir röportajında Kürtler bağımsızlık isterlerse biz karşı çıkmayız diyordu. Bu önemlidir.

Ben bir sol Parti üyesi olarak Almanya`nın Kürt federal Devletine silah göndermesini destekliyorum, partimin bu konudaki görüşlerine katılmıyorum.

Irfan Kaya (Öğretmen): Kürt halkı devletleşmiş halklar arasında yerini almalıdır. Yeni Ortadoğu paradigması gereği Bugün en can alıcı sorun Kürdistan sorunudur. Bugün 1. Dünya savaşından bu yana Kürdistan`ın bağımsızlığa en çok yaklaştığı tarihi bir süreçtir. Bu şansı, ortaya çıktığı tarihsel dönemlerde konjonktürel durumu iyi değerlendirmeli ve dünya egemen güçlerinin belirlediği paradigmaya uygun ve o doğrultuda kendi ulusumuzun çıkarlarının ön gördüğü bir biçime dönüştürmeliyiz.

Şu anda bağımsızlık için şartların uygun olduğuna inanıyorum. “De facto” Kürt devleti onun tecrübesi iç dinamikleri, IŞID`ın saldırısından sonra Irak merkezi devletinin zayıflaması dış dinamikleri uygun hale getirmiştir. Ben kısa zaman içinde Bağımsız Bir Kürdistan‘ın kurulabileceğine inanıyorum.

Şexmus Botani (PDK –Bakur Almanya sorumlusu): Kürdistan`ın Bağımsızlığı için şartlar, tarihte hiç bir zaman bugünkü kadar uygun olmamıştı. Fakat bunun gerçekleşmesi için diasporadaki Kürt aydınları, Kürt partileri ve sivil kurumları iyi organize olmalı, bu amacın gerçekleşmesi için çalışmalıdırlar. Bugün Kürtler dünyanın bir parçası olmuşlar, Kürt sorunu, bir dünya sorunu olmuş, dünyanın beli başlı büyük devletleri Kürtler’in yanındalar. Kürtler bu durumu Kürdistan`ın bağımsızlığı için kullanmalıdırlar.

Ferhat Mîro ( PDKPS- Almanya sorumlusu): Bize göre, bugün Güney Kürdistan`da bağımsızlık ilan etmenin şartları mevcuttur, ancak bunun için Kürtler’in bazı şartları yerine getirmeleri gerekiyor. Her şeyden önce, acil olarak Güney Kürdistan’da siyasi bir ahenk, siyasi bir ortak duruş ve ulusal bir ordu olmalıdır. Bunun dışında Birleşmiş Milletlerdeki Güvenlik Konseyi ülkelerinin desteği alınmalıdır ki bağımsız Kürdistan`ın geleceği ve varlığı güvenceye alınsın.

Geef een reactie

Het e-mailadres wordt niet gepubliceerd. Vereiste velden zijn gemarkeerd met *